28 Ocak 2013 Pazartesi

peyami safa- matmazel noraliya'nın koltuğu


"matmazel noraliya'nın koltuğu" uzun zamandır kendisini okumam için bana çağrıda bulunuyordu. şu ölümlü dünyada, nihayet kitabı okuma fırsatı buldum. bundan sonra artık ismi geçtiğinde söyleyecek sözlerimin olacak olması mutluluk verici. romanı, okurken çok keyif aldım. hatta biraz daha ileri giderek: peyami safa'nın okuduğum en iyi romanı diyebilirim. romanı büyük bir merakla ve zaman zaman da korkarak okuduğumu söyleyebilirim. o kadar ki, okuduğumda korkumdan sırtımı kapıya veremediğimi fark ettim. bir de kapının yarı aralık durması roman boyunca ve sonraki birkaç günde de beni tedirgin etti. bende böyle duygulara sebebiyet veren bir roman oldu; matmazel noraliya'nın koltuğu.

peyami safa, romanı 1949 yılında yazmış. yazarın son dönem eserlerinden. safa'nın dili ve anlatımı, romanın  ustalık dönemi eseri olduğunun belirtilerinden sadece ikisi. matmazel noraliya'nın koltuğu romanının peyami safa eserleri arasında hak ettiği şöhrete sahip olmadığını düşünüyorum. zira kitap, peyami safa'nın gerek işlediği sıra dışı konular ve gerekse de romanda ilk olarak denemeye çalıştığı teknikler bakımından ilgiyi ve övgüyü hak ediyor. dilerim matmazel noraliya'nın koltuğu romanı,  ilerleyen zamanlarda edebiyat camiasında ve okuyucu nezdinde hak ettiği değeri görür.

hikaye-i "noraliya" ? 
noraliya'nın asıl adı nuriyedir. annesi rum olduğu için ismi ilk başlarda söyleyememekte (nurya, nurilya, noraliye demekte) sonralarında ise bilinçli bir tavır olarak "noraliya" demektedir.

sıra dışı karakterler:

ferit: baş kahramandır. tıp'ta dört yıl okuduktan sonra, mezun olmadan felsefe'ye kaydolmuştur. bu aslında ferit'in ruh dünyasının izahı için yeterlidir. tıp'ta okurken materyalist, maddeci, tabiatçı, akılcı, pozitivist olan ferit, mutlu ol(a)madığını görünce felsefe'ye kaydolmuştur. ferit'in ihtiyacını hissettiği ve arayışta olduğu; ispiritizma, ruh, mana, duygu, metafizik, para psikoloji ve gayb'tir. altı günlüğüne kaldığı pansiyonda başından olağanüstü olaylar geçer. ferit bu süre boyunca halisünasyonlar, histeri krizleri ve baygınlıklar geçirir. sürekli kendisini kara bir köpeğin takip ettiğini ve geceleyin gelip yatağına yattığını görür. bir gece, çıplak bir kadın ferit'in odasına gelip, ferit'in boğazını sıkarak onu öldürmeye çalışır. çoğu geceler uykusunda kabuslar görür ve çığlıklarla uyanır. yolda giderken gözlerinin önünden hayaletler geçer. ferit'in deli gibi sevdiği bir kız vardır: selma. roman boyunca selma'yı sayıklar. ona kavuşmanın hayallerini kurar. ferit'in en büyük sorunu (kendi ağzından) : fantezileriyle realite arasındaki hududu bulamamaktır.

matmazel noraliya: müslüman bir baba ile hristiyan (rum) bir annenin çocuğudur. çocukluğunda babaannesi tarafından ciddi bir islami eğitime tabi tutulmuş ve noraliya, müslümanlığı özümsemiştir. roman boyunca annesiyle noraliya arasında bir din ve medeniyet krizi, çatışması vardır. anne hristiyan, noraliya müslümandır. annenin sürekli italyanca ve fransızca konuşmasına rağmen noraliya sadece türkçe karşılık verir. anne noraliya der, kız kendisine nuriye denmesini ister. matmazel noraliya bahtsızdır. (kendi ağzından): hayatı boyunca ne istediyse olmamış ne istemediyse olmuştur. sevdiği kişiye de kavuşamayınca kendisini, toplumdan soyutlar. insanlara, topluma öfkelidir. tecrit hayatı sürmeye karar verir. özel olarak yaptırdığı koltuğunda kendini  ibadete verir. gündüzleri bile perdeleri kapalı olan odada gece-gündüz kandil yanar. matmazel noraliya, zaman mefhumunu unutmak için saatlere bakmayı bırakır, odasındaki saatleri kaldırtır. 32 yıl boyunca kendini kapattığı odasından  nadiren çıkar. ömrünün sonlarına doğru olağanüstülükler göstermeye başlar. matmazel noraliya, etrafındaki hastalara, yaşlılara şifa dağıtmaya başlamıştır. o kadar ermiştir ki; saat kullanmayı bırakalı ve zamanı takip etmeyeli 32 yıl geçtiği halde öleceği günü, öncesinden saatini bile söyleyerek haber verir.


matmazel noraliya'nın koltuğu
matmazel noraliya, sevgilisi intihar edince dünyadan elini eteğini çeker ve kendini dış dünyaya kapatır. marangozdan kendi ölçülerinde bir koltuk yaptırır. konaktaki odaya kapanarak 32 yıl boyunca gece gündüz bu koltukta vaktini geçirir. bu koltuk, noraliya'nın ben'inden kaçtığı, ben'inden kurtulmaya çalıştığı koltuktur. noraliya, nihayetinde fena fillah'a ulaşır. dili de kalbi de durmadan allah'ı zikreder. geceleri çok az uyur. vaktinin çoğunu allah'ı tesbih ve ibadetle geçirir. bu koltuk, noraliya'nın menfi ben'inden, duygularından, dürtülerinden, nefsinden, arzularından kurtulduğu koltuk olmuştur. bu koltukta noraliya, ben'ini kaybetmiş; allah'ı bulmuştur.


zehra: çocukken şahit olduğu yangın sonrasında lal olmuştur. ancak doğaüstü sezgilere sahiptir. örneğin elinde sakladığın kibrit çöplerinin sayısını net olarak bilebilmektedir. bazı olayları öncesinden görüp, söyleyebilmektedir; mesela ferit'in teyzesinin bıçakla öldürüleceğini bir gün öncesinden ferit'e söylemiştir. zehra, uyurgezerdir, geceleri çıplak bir vaziyette dolaşır.

vafi bey: pansiyonun sahibidir. ferit'in başına gelen metafizik olayları, taife-i cin in işi olarak görür. çözüm olarak da ferit'e ayet- el kürsi' yi okumasını tavsiye eder. nitekim ferit'in okuduğu ayet- el kürsi çoğunlukla işe yarar. bir defasında da astım krizinde olan ferit'e "allah'ım" dedirtir ve ferit rahatlayarak, nefes almaya başlar.

peyami safa, iki bölüm olarak kurguladığı romanın ilk bölümünde modern, eğitimli, materyalist ve inançsız ferit'in bunalımlarını, çatışmalarını ve inanç krizlerini işlemiştir. ikinci bölümde ise; kafasındaki sorulara matmazel noraliya'nın konağı'nda cevap bulan ferit'in burada mutluluğu bulması ve huzura kavuşması anlatılmıştır. ferit, bu konakta ruhunu ve kalbini tatmin etmeyi öğrenmiştir. dolayısıyla romandan yola çıkarak, safa'nın maddeye karşı manayı, akla karşı ruhu, inançsızlığa karşı imanı öne çıkardığı söylenebilir. bu yönüyle "matmazel noraliya'nın koltuğu" romanı tezli bir roman sayılabilir.

1 yorum:

  1. Merhabalar,

    Peyami Safa‘nın kaleme aldığı romanları içinde en fazla beğendiğini ifade ettiği, anlatım tekniği ve olay örgüsü bakımından bütün eleştirmenlerce Türk edebiyatının en ciddi psikolojik romanı olarak kabul edilen “Matmazel Noraliya’nın Koltuğu” kitabından en çok beğendiğim 17 alıntıyı sizinle de paylaşmak istedim. Umuyorum, ilgiyle okursunuz: http://www.ebrubektasoglu.com/yazi/peyami-safa-matmazel-noraliyanin-koltugu-romanindan-hafizama-kazinan-17-alinti/

    Sevgiler,
    edebiyatla kalın.

    YanıtlaSil