fatih-harbiye romanı, peyami safa'nın 1931 yılında kaleme aldığı bir eserdir. kitapta bütün metaforlar oldukça nettir. fatih semti eskiyi, osmanlıyı, şark'ı, durağanı temsil eder. buna karşılık harbiye semti ise; yeniyi, garb'ı, hareket halinde olanı temsil eder.
romanın kahramanları neriman, şinasi ve macittir. neriman, doğulu şinasi ile batılı macit arasından bir tercihte bulunmak zorundadır. bir yanda çocukluğunu ve tahsil hayatını beraber geçirdiği ve evlenmeyi düşündüğü şinasi, öbür yanda ise yeni tanıştığı, kendisini cezbeden ve tatmadığı tecrübeler sunmayı vadeden macit.
peyami safa, bu eserinde osmanlının batılılaşma tecrübesini aktarmaya çalışır. bu batılılaşma bilindiği üzere sathi ve yanlış bir batılılaşmadır. neriman, alaturka eğitim almakta ama aldığı bu eğitim hiç hoşuna gitmemektedir. zira kemençe, ud, ney kendisini açmamaktadır, çünkü bunlar doğuyu temsil etmektedir.. bunun yerine batılı müzik aletleri ve aynı zamanda revaçta olan keman, piyano çalma özlemi taşımaktadır.
yazar, bir diğer şark-garp kıyaslamasını ise hayvanlar üzerinden yapar. neriman'a göre kedi doğuyu sembolize eder çünkü; kedi yer, içer ve uyur. hareketsizdir, tembeldir, uyuşuktur. köpek ise batıyı temsil eder zira; köpek uyanıktır (uyurken bile aslında uyanıktır), çevik, hareketli ve atılgandır, seslere karşı uyanık ve duyarlıdır.
neriman'dan bir kıyaslama daha: taş ev tahta evden, elektrik petrolden, otomobil arabadan, makine hayvandan ve son olarak da lavanta hacıyağından daha iyidir. (tahmin edildiği üzere ilk örnekler batıyı, ikinci örnekler ise doğuyu temsil eder)
peyami safa roman boyunca, doğu-batı kıyaslamalarını; semtler üzerinden, müzik aletleri üzerinden, hayvanlar üzerinden ve şahıslar üzerinden yapar.
yazarın psikolojik tahlillerine değinmeden geçmek olmaz. peyami safa, şöhretine yakışır bir şekilde psikolojik tahlillerde oldukça başarılı. psikolojik roman türünde ilk örnekleri veriyor olmasına rağmen kişilik tahlilleri, ruh hali tahlilleri ve mekan tahlilleri övgüye değer.
son olarak, yazar bir kurmaca eser yaratıcısı olarak romanın gidişatına bariz bir müdahalede bulunuyor ve kendi düşüncesi ve inancı olan doğu'yu, batıya üstün kılıyor. bunu da neriman'ın batıyı temsil eden macit'i değil doğuyu temsil eden şinasi'yi tercih etmesiyle gerçekleştiriyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder